Bilindiği gibi 6306 sayılı Kanun'un ("Kanun") amacı, afet riski altındaki alanlar ile bu alanlar dışındaki riskli yapıların bulunduğu arsa ve arazilerde, fen ve sanat norm ve standartlarına uygun, sağlıklı ve güvenli yaşam alanları oluşturmak için yapılacak iyileştirme, tasfiye ve yenilemelere dair usul ve esasları belirlemektir. Bu kapsamda riskli yapı tespitinin kesinleşmesinin kira sözleşmesine etkilerinin neler olacağı konusu gündeme gelmektedir.
Bilindiği gibi 6306 sayılı Kanun'u
Uygulamada en çok karşılaşılan uyuşmazlıklar kira akdinden doğan uyuşmazlıklardır. Kira bedeli ise kira sözleşmesinin esaslı unsurlarındandır ve kiracının kira akdinden doğan en önemli borçlarından birisi kira bedelini ödeme borcudur.
Bilindiği üzere 01.07.2012 tarihinde 6098 Sayılı TBK' nın yürürlüğe girmesi ve 6570 Sayılı Gayrimenkul Kiraları Hakkında Kanun'un yürürlükten kalması ile birlikte günümüzde kira hukukundaki uyuşmazlıklar bakımından TBK hükümleri uygulama alanı bulmuş ve bu hus
6098 sayılı Borçlar Kanunu kiracıdan kaynaklanan tahliye sebeplerini düzenlediği 352. maddesinde 6570 sayılı Gayrimenkul kiraları hakkındaki kanun'un 7/I maddesinde belirtildiği şekildeki düzenlemeden farklı düzenlemeler getirmiştir. Bu düzenlemeler uygulamada benimsenen şekilde kanun metnine yansımıştır. Türk Borçlar Kanunu madde 352/I de getirilen yeni düzenlemede " kira sözleşmesinin sona ermesinden itibaren bir ay içerisinde dava açmak veya icra yoluna başvurmak" deyimi uygulamada ve yargı k
1 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girecek 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu ile Gayrimenkul Kiraları Hakkındaki 6570 sayılı Kanun kaldırılmış, kira hukukuna ilişkin tüm hükümler Borçlar Kanununda toplanmıştır.
Kira Sözleşmesi İmzalandığı Anda Mevcut ve Sonradan Oluşacak Ayıpların Giderilmesi
Kiraya veren, kiralananın kullanımıyla ilgili olmak üzere, kendisi veya üçüncü kişi tarafından yapılan yan giderlere katlanacaktır. Buna göre, çatı onarımı ve dış cephe boyası gibi gider