Takdir yetkisi, AİHM’nin, sözleşmeye taraf olan devletlere bıraktığı bir hareket alanıdır. Takdir yetkisi doktrininin, devletin sözleşmenin uygulanmasından birinci derecede sorumlu olmasının ve AİHM’nin tamamlayıcı bir rol oynamasına dayanan iş bölümünün mantıksal bir sonucu olduğu ifade edilmektedir.
I- Kavram Olarak “Takdir Yetkisi”
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 1. maddesi uyarınca, sözleşmede yer alan hak ve özgürlükleri tanımak öncelikle ve ilk aşamada sözleşmenin
Ceza hukukunda ve yargılamasında uygulamalar Anayasamızın hep önlemeyi amaçladığı durumlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Karşılaştırmalı hukukta görebildiğimiz kadarıyla böylesine geniş düzenlemeler bulunmamasına rağmen kural dışı uygulamalar yoğun olarak yaşanmaktadır Türkiye, son günlerde, “yurtta barış, dünyada barış” ilkesinin yürürlükten kaldırılması ile gündeme gelen sınırötesi çatışmaları, başkanlık rejimini, yeni Anayasa hazırlıklarını ve kadına karşı şiddeti konuşuyor. Dilerseniz bugün
Siyaset ve anayasa teorisinde bir gelenek, anayasa kavramını eski Yunan dönemine kadar geri götürmektedir. Anayasal yönetim düşüncesi ilk olarak, M.Ö. 3. Yüzyılda Aristo ve diğer yunanlı düşünürler tarafından ortaya atılmıştır.
Anayasa, devletin temel yasasını, örgütlenişini, işleyiş kurallarını gösteren ve kişilerin haklarını güvence altına alan üstün hukuk kurallarından oluşur. Çağdaş demokratik ülkelerde, anayasalar iktidarın sınırlanması, özgürlük, eşitlik ve adalet uğruna verilen
Avrupa’nın birleşmesi yolundaki düşünceler üzerine bir araya gelen devletler, daha yakın birliğe kavuşturacak örgüt kurma amacıyla Avrupa Konseyi Statüsünü 1949 yılında imzalamışlardır. Aynı yıl içinde sözleşme hazırlanmasını kararlaştırmışlar ve Türkiye dahil on iki üye ülke, AİHS’ ni imzalamışlardır.
Uluslararası sözleşmeler; imzacı devletlerin tek taraflı taahhütlerini içeriyorken, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AÎHS) taahhütlere bağlılığı denetleme sistemi kurmasıyla, sözleşmelere cid