Perşembe, Mart 28, 2024
Ana SayfaHukuk HavuzuCeza HukukuCeza zamanaşımının kesilmesine ilişkin hususlar, disiplin hapsi mahiyetinde olan tazyik hapsi için...

Ceza zamanaşımının kesilmesine ilişkin hususlar, disiplin hapsi mahiyetinde olan tazyik hapsi için geçerli midir?

Bu İçeriğimizin Başlıkları

- Advertisement -

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 45. maddesinde, suç karşılığı uygulanacak yaptırımların, hapis ve adli para cezası olarak belirlendiği, diğer taraftan 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 1. maddesinde bu Kanunun amacının, …

Ceza zamanaşımının kesilmesine ilişkin hususlar, disiplin hapsi mahiyetinde olan tazyik hapsi için geçerli değildir.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 45. maddesinde, suç karşılığı uygulanacak yaptırımların, hapis ve adli para cezası olarak belirlendiği, diğer taraftan 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 1. maddesinde bu Kanunun amacının, ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğunun belirtildiği, bu haliyle 5275 sayılı Kanun’un ceza ve güvenlik tedbirlerine dair hususları kapsamakta olup tazyik hapislerine ilişkin bir hususa yer vermediği, keza Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük’ün 193/4. maddesinde yer alan “Disiplin hapsi ve tazyik hapsi kararları, tekerrüre esas olmaz, koşullu salıverilme hükümleri uygulanmaz ve adli sicil kayıtlarına işlenmez.” hükmü ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/11/2006 tarihli ve 2006/16-220-231 sayılı ilamı birlikte değerlendirildiğinde, disiplin ve tazyik hapsinin bir “hapis” cezası olmadığı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 2. maddesinde tanımlanan “disiplin hapsi” kavramı içinde kaldığının anlaşılmasına göre, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 71. maddesinde düzenlenen ceza zamanaşımının kesilmesine ilişkin hususların disiplin hapsi mahiyetinde olan tazyik hapsi için geçerli olmadığına ilişkin Yargıtay Kararını aşağıda sunuyoruz.

T.C YARGITAY
11.Ceza Dairesi
Esas: 2014 / 17801
Karar: 2014 / 17713
Karar Tarihi: 30.10.2014

(2004 S.K. m. 340, 354) (5237 S.K. m. 45, 71) (Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi İle Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük m.193)

ÖZET: Ceza zamanaşımının kesilmesine ilişkin hususların disiplin hapsi mahiyetinde olan tazyik hapsi için geçerli olmadığı, İcra İflas Kanunu’nun maddesinde yer alan ceza zamanaşımı süresinin kesilmesine ilişkin başkaca bir yasal düzenlemenin de bulunmadığı gözetilerek, mercii İ. Anadolu .. İcra Ceza Mahkemesinin sayılı kararı isabetli olduğu cihetle, ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir.

Dava: Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 24.06.2014 gün ve 2014-12960/43273 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 14.07.2014 gün ve KYB. 2014/250944 sayılı ihbarnamesi ile

Borçlunun ödeme şartını ihlali suçundan sanık A. M.nin, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi uyarınca 3 ayı geçmemek üzere kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair Kadıköy 2. İcra Ceza (kapatılan) Mahkemesinin 07/02/2012 tarihli ve 2011/457 esas, 2012/41 sayılı kararını müteakip anılan tazyik hapsi kararının 14/03/2014 tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımını doldurduğundan bahisle ortadan kaldırılmasına ve infazına yer olmadığına ilişkin İstanbul Anadolu 7. İcra Ceza Mahkemesinin 21/03/2014 tarihli ve 2011/457 esas, 2012/41 sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine dair İstanbul Anadolu 8. İcra Ceza Mahkemesinin 01/04/2014 tarihli ve 2014/23 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 45. maddesinde, suç karşılığı uygulanacak yaptırımların, hapis ve adli para cezası olarak belirlendiği, diğer taraftan 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 1. maddesinde bu Kanunun amacının, ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğunun belirtildiği, bu haliyle 5275 sayılı Kanun’un ceza ve güvenlik tedbirlerine dair hususları kapsamakta olup tazyik hapislerine ilişkin bir hususa yer vermediği, keza Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük’ün 193/4. maddesinde yer alan “Disiplin hapsi ve tazyik hapsi kararları, tekerrüre esas olmaz, koşullu salıverilme hükümleri uygulanmaz ve adli sicil kayıtlarına işlenmez.” hükmü ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/11/2006 tarihli ve 2006/16-220-231 sayılı ilamı ve Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 03/10/2013 tarihli, 2013/17785 esas, 2013/14246 karar sayılı ilamı birlikte değerlendirildiğinde, disiplin ve tazyik hapsinin bir “hapis” cezası olmadığı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 2. maddesinde tanımlanan “disiplin hapsi” kavramı içinde kaldığının anlaşılmasına göre, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 71. maddesinde düzenlenen ceza zamanaşımının kesilmesine ilişkin hususların disiplin hapsi mahiyetinde olan tazyik hapsi için geçerli olmadığı, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 354/2. maddesinde yer alan ceza zamanaşımı süresinin kesilmesine ilişkin başkaca bir yasal düzenlemenin de bulunmadığı gözetilerek itirazın kabulü yerine yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:

Kadıköy 2. İcra Ceza Mahkemesinin 07/02/2012 tarihli ve 2011/457 esas, 2012/41 sayılı kararı ile sanık Abdülkadir Merdin hakkında borçlunun ödeme şartını ihlali suçundan, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 340. maddesi uyarınca 3 ayı geçmemek üzere kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün itiraz edilmeden 14.03.2012 tarihinde kesinleştiği, cezanın infazı için sanığın 05.03.2013 tarihinde yakalanıp, açık cezaevine teslimi için 10 günlük süre verilerek serbest bırakıldığı, sanığın belirtilen sürede teslim olmadığı, cezasının infazı için 18.04.2012 tarihinde ilamat bürosuna gönderildiği, Cumhuriyet savcılığı ilamat bürosunun 19.03.2014 günlü istemi ile hükümlünün zamanaşımı süresinden önce yakalanmasının ceza zamanaşımını uzatıp uzatmayacağı hakkında mahkemeden bir karar verilmesi talep edildiği, İstanbul Anadolu 7. İcra Ceza Mahkemesinin 21/03/2014 tarihli ve 2011/457 esas, 2012/41 sayılı ek kararı ile, 14/03/2014 tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımını dolduğundan kararın ortadan kaldırılmasına ve infazına yer olmadığına karar verildiği, itiraz üzerine mercii İstanbul Anadolu 8. İcra Ceza Mahkemesinin 01/04/2014 tarihli ve 2014/23 değişik iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verilmiştir.

Karar ve Sonuç: 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 45. maddesinde, suç karşılığı uygulanacak yaptırımların, hapis ve adli para cezası olarak belirlendiği, diğer taraftan 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 1. maddesinde bu Kanunun amacının, ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğunun belirtildiği, bu haliyle 5275 sayılı Kanun’un ceza ve güvenlik tedbirlerine dair hususları kapsamakta olup tazyik hapislerine ilişkin bir hususa yer vermediği, keza Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük’ün 193/4. maddesinde yer alan “Disiplin hapsi ve tazyik hapsi kararları, tekerrüre esas olmaz, koşullu salıverilme hükümleri uygulanmaz ve adli sicil kayıtlarına işlenmez.” hükmü ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/11/2006 tarihli ve 2006/16-220-231 sayılı ilamı birlikte değerlendirildiğinde, disiplin ve tazyik hapsinin bir “hapis” cezası olmadığı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 2. maddesinde tanımlanan “disiplin hapsi” kavramı içinde kaldığının anlaşılmasına göre, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 71. maddesinde düzenlenen ceza zamanaşımının kesilmesine ilişkin hususların disiplin hapsi mahiyetinde olan tazyik hapsi için geçerli olmadığı, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 354/2. maddesinde yer alan ceza zamanaşımı süresinin kesilmesine ilişkin başkaca bir yasal düzenlemenin de bulunmadığı gözetilerek, mercii İstanbul Anadolu 8. İcra Ceza Mahkemesinin 01/04/2014 tarihli ve 2014/23 değişik iş sayılı kararı isabetli olduğu cihetle, ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden REDDİNE, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.10.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.

İçeriğimize yorumda bulunmak ister misiniz?

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

İlginizi Çekebilir

Siteden...

İlgili İçerikler